Bursa’da kuzen olan Songül ile Erkan Kanbay, 23 yıl önce evlendi. Çiftin ayrı tarihlerde dünyaya gelen 3 çocuğu, doğduktan birkaç gün sonra karaciğer yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirdi. Ev kadını olan Songül Kanbay ve serbest olarak çalışan Erkan Kanbay, dünyaya gelen çocuklarına Muhammed Efe (18), Miraç Ege (14) ve Eren (13) ismini verdi. Çiftin 2020 yılında da bir kızları daha dünyaya geldi. Zeynep adı verilen çocuğa doğuştan, daha önce ölen kardeşleri gibi karaciğer yetmezliği tanısı konuldu. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde doktorlar, sadece mama ile beslenen Zeynep’in yaşaması için ‘Çok zor’ dedikleri çocuk kadavradan karaciğer naklinin şart olduğunu söyledi.
ZOR OLAN GERÇEKLEŞTİ, KARACİĞER BULUNDU
Durumu sürekli kötüye giden Zeynep Kanbay için beklenen karaciğer, İstanbul’da düştüğü havuzda boğulan ve kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşen 1,5 yaşındaki bebeğin organlarının, ailesi tarafından bağışlanmasıyla geldi. İstanbul’dan kara yolu ile Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne getirilen karaciğer, 30 kişilik ekibin 6 saat süren başarılı operasyonuyla Zeynep’e nakil edildi. Hastanede, bağışıklık sisteminin korunması için özel bir odada özel olarak bakılan Zeynep Kanbay’ın durumu her geçen gün iyiye gidiyor.
‘ÇOCUK KARACİĞERİ BULMAK, GERÇEKTEN ÇOK ZOR’
Zeynep Kanbay’ı yaşama bağlayan ameliyatı gerçekleştiren hekimlerden BUÜ Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ekrem Kaya, “Hastanın tüm sürecini en başından itibaren biliyorduk. Kadavradan çocuk karaciğeri bulmak, gerçekten çok zor. Ölmüş bir çocuğumuzdan karaciğer aldık. Her şeye rağmen nakil çok başarılı geçti” dedi. Kaya bir sonraki hedeflerinin organ nakli merkezinin kalitesini arttırmak olduğunu söyledi.
‘NE KADAR ERKEN MÜDAHALE EDİLİRSE, O KADAR İYİ OLUYOR’
Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Başarır Özkan, çocuk kadavradan karaciğer bulunmasının zor olduğunu belirterek, “Bu tip hastalıklarda ne kadar erken müdahale edilirse, o kadar iyi oluyor. Çünkü zihinsel yetilerde de yetersizliğe neden olan süreç gelişiyor. Şu anda hastanın olgun bir karaciğeri var. Bu çocuk, 11 aylıkken destekli oturmaya başlamış. Yaşıtları ile uygun değil. Geriden izleyerek bir gelişmesi olacak. Akraba evliliklerinin önüne geçilmesi için gerekli bilinçlendirmenin toplumda yapılması son derece önemli. ‘Bu tip hastalıklarda bu çocuğun zekası zaten geri olacak’ diyerek çekilip, çocuğu kendi haline bırakmanın doğru olmadığını düşünüyorum” dedi.
‘ÇOCUĞUMUZ ARTIK HER GIDAYI YİYEBİLECEK’
Çocuk Gastroenteroloji Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı’nda Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şahin Erdöl, “Bu çocuğumuz 4 yaşında ve doğuştan gelen genlerle ilgili bir rahatsızlığı var. Et, süt ve yumurta içeren gıdaları yediği takdirde komaya girerek ölebiliyor. Bu hastamıza doğar doğmaz müdahalelerimizi yaptık ve 4 yaşına gelebildi. Bu, çok ağır bir hastalık. Dikkat edilmezse tekrar komaya girilebilme ihtimali olduğundan ailede istediği için Çocuk Gastroenteroloji ve Çocuk Genel Cerrahi Bilim Dalı’mızla beraber nakli gerçekleştirdik. Çocuğumuz artık her gıdayı yiyebilecektir” diye konuştu.
‘BU HAYALİM GERÇEK OLACAK’
Songül Kanbay da parka getirdiği kızı Zeynep’in yolda görüp istedikleri yiyecekleri alamamasının acısını yıllarca ağlayarak yaşadığını söyledi. Kızının kendisinden sürekli olarak çubuk kraker istediğini belirten Songül Kanbay, “Kızım, yolda gördüğü çubuk krakeri istiyordu. Ben de kendisine yediremiyordum, poşetini veriyordum. Zeynep onunla yetiniyordu. Bu ameliyattan sonra çocuğum herkes gibi sağlıklı olacak. Çok özendiği 5 liralık krakeri alıp, ona yedirebileceğim. Bu hayalim gerçek olacak” dedi.